Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ramazan KAPLAN konusmasinda; "Mehmet Akif Ersoy ölümünün üzerinden uzunca bir zaman geçmesine ragmen gittikçe artan bir muhabbettin konusudur. Bu durum, çok az millete mahsus bir durumdur. Kurtulus Savasi'nin en çetin döneminde, bir millî marsa duyulan ihtiyaç dogrultusunda harekete geçen Millî Egitim Bakanligi, 1921 yilinda bunun için bir siir yarismasi düzenledi. Yarismaya 724 siir gönderildi. Kazanacak siire para ödülü kondugu için Mehmet Akif katilmak istemedi. Ödül sorununun çözülmesi neticesinde Mehmet Akif de siirini gönderdi. Yapilan seçim sonunda, Mehmet Akif'in 20 Subat 1921'de yazdigi 'Kahraman Ordumuza' siiri 12 Mart 1921 günü büyük çogunlukla TBMM'de 'Istiklâl Marsi' olarak kabul edildi." dedi.

Prof. Dr. Ramazan KAPLAN, Mehmet Akif Ersoy'un, Istiklal Marsi'ni kendi siir kitabi olan Safahat'a koymadigini, bunun sebebini soranlara ise: "O siir milletin o günkü heyecaninin bir ifadesidir. O siir bir daha yazilamaz. Onu kimse yazamaz, onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri tekrar yasamak lazim. O siir artik benim degil, milletin malidir." dedigini belirtti.

Prof. Dr. Ramazan KAPLAN, "Istiklal Marsi, çok güçlü bir edebiyat metnidir. Milletimizin, Istiklal Harbi'ndeki hak ve adalet duygusunu dile getiren müstesna bir edebiyat metnidir. Istiklal Marsi bizim manifestomuz, millî mutabakat metnimizdir. Mehmet Akif'in mücadelesi de hak arama mücadelesinden baska bir sey degildir. Akif gibi dosdogru bir insan olabilmek zordur. O; yüce, degerli, büyük insanlardan birisidir. Egitim sistemimizin, böyle insanlari yetistirebilmesi gereklidir. Kisa zamanda, çalismadan, alin teri dökmeden kazanma yerine, uzun çalismayla elde edilebilecek bir kazanimin daha dogru oldugunu anlatan sisteme ihtiyaç vardir. Akif'in siirlerinin yer aldigi Safahat, Kur'ân-i Kerîm'den sonra evlerde en çok bulunan ve okunan kitaplardan birisidir." dedi.